BİZE ULAŞIN
Soru: Gençliğe adım attığımdan beri, 1 yıl boyunca daimi olarak aralıklı olarak diyet yapıyorum. Ve verdiğim kiloyla eşit tekrardan kilo alıyorum. Son seferdede verdiğimden bile daha çok kilo aldım. Metabolizmamı harap mı ettim?
Cevap: İnsanların metabolizmalarını mahvedebilecekleri fikri gerçekten çok saçmadır. Kesinlikle bunu yapamazsınız. Yo-yo diyetinizden ve kişisel metabolizmanızın çalışmasının kilo verme günlüğünüze nasıl yardımcı olabileceğini anlama yüzünden metabolik problemlere sahip olabilirsiniz. Açıklayayım.
Örneğin diyet yaparak 22,68 kilogram verdiğinizi söyleyelim. Daha da ileri bir varsayımla verdiğiniz kilonun yarısının yağ yarısının kas olduğunu düşünelim. Bu oranlar tam olarak doğru değildir fakat örnekleme amacı için iyidirler. 11,34 kilogram kilo kas ve 11,34 kilogram verdiniz. Şimdi de diyeti bıraktığınızı ve 22,68 kilogram geri kaldınızı söyleyelim. Bu şüreçte aldığınız kilolar yağ olarak geri dönecektir ve hiç biri kas olarak geri gelmeyecektir. Bu yüzden, günün sonunda, öncekiyle aynı ağırlıkta olacaksınız, fakat vücudunuzun kompozisyonu önemli ölçüde farklı olacak. Artık önemli ölçüde yüksek vücut yağı yüzdesine sahipsiniz.
Niye böyle bir durum ortaya çıkar? Cevap basit. Kalorilerinizin çoğu kas dokuları tarafından yakıldı. Yağ temel olarak, metabolik “ölü ağırlık”. Çok fazla kas kaybettiğiniz zaman, yağlara karşı savaşan en büyük müttefiğinizi kaybedersiniz. Vücut kompozisyonuzdaki bu değişim, diyet yaparak metabolizmalarının mahvolduğunu anlatan kişilerin asıl bahsettiği şeydir.
Metabolizmanızı normale haline getirmek için yapabileceğiniz en iyi şeylerden biri rutininize ağırlık antremanlarını ekleyerek kaybettikleri kasları geri kazanmalarıdır.
Diğer şey ise; sık sık yo-yo diyetinde, yağ depo enzimlerinizin daha verimli olması için antreman yapmaktır. Sık sık kendinizi aç bıraktığınızda, bu enzimler işlerinde daha başarılı olurlar. Bu bir evrimsel stratejidir, kıtlık zamanı boyunca hayatta kalmak anlamına gelir. Fakat daima egzersiz yaparak, yaktığınızdan daha az kalori yiyerek ve kalorilerin doğru çeşitlerini yiyerek, yağ sağlayan enzimlerin ortaya çıkmasına katkıda bulunabilirsiniz.
Sizin durumuzdaki çoğu insan, yağ oranı düşük olan diyet kullanarak kilo vermeye çalışıyor. Maalesef, bu tam olarak yememeniz gereken bir şeydir. Yağ oranı düşük diyetler, tipik olarak yüksek karbonhidrat diyetleridir ve yüksek karbonhidrat diyetleri, “depolama hormonu”olarak da bilinen insülin seviyesinin yükselmesine neden olurlar. Vücut, yüksek insulin seviyesi var oldukça yağ yakamaz. Peki, çözüm nedir? Ölçülü kalori diyetidir. Bu diyet protein ve iyi yağlar açısından zengindir ( zeytinyağı gibi) ve ortalama yağ oranı düşük diyetinizden daha az karbonhidrat içerir. Diyetinizi başarıyla sonuçlandırmak ve metabolizmanıza ait sorunları çözmeniz için özel eylemlerin olduğu konusu önemlidir. Bu stratejileri şimdi eyleme dönüştürün ve belki de kaybettiğiniz 22,68 kilogram hayatınıza bir daha girmeyecektir.
Daha Fazla Kalori Yakın
Kalori yakmak istiyorsanız, en az 20 dakika egzersiz yapmanız gerektiğini duydum. Fakat kendimi yorgun hissetmeye başladım. Bu konu hakkındaki gerçekleri bana söyleyin.
Isınızdan çıkan enerjiyi vücudunuz kullandığı zaman ve bu ısı kalori olarak bilinen birimlerde ölçülür. Bu denklemin öbür yüzü, yiyecekler enerji sağlar. Ne kadar sağladığı aynı zamanda kalori olarak da ölçülür.
Kalori denkleminin her iki tarafınıda içeren bir örnek: 3,22 kilometre jogging yapmak bir gece önce yediğiniz 200 kalori içeren kurabiyeden aldığınız kaloriyi yakar.
Gerçek olan, egzersiz yapsanız da yapmasanız da her zaman kalori yakarsınız. Sadece egzersiz ile kalorileri daha hızlı bir şekilde yakarsınız. Bu yüzden 20 dakika boyunca egzersiz yapamazsanız; 5 veya 10 dakika yaparak başlayın ve yavaş yavaş geliştirin. Veya başlamadaki yoğunluğu düşürmeyi deneyin.
Ayrıca, bütün aktiviteler kalori yakar. Bu yüzden daha aktif olmak konusunda kendinizi zorlayın. Arabanızı uzağa park edin. Bazen asansöre binmek yerine merdivenleri kullanın. Uzaktan kumanda kullanmadan televizyon kanallarını değiştirin. Yürüyüş mesafesindeki perspektifinizi değiştirin, belki marketiniz yürümenizi sağlayacak kadar uzak olabilir.
Jonny Bowden
