BİZE ULAŞIN
Evet, anneler ne yazık ki her gün kurulmuş bir robot gibi sabahın erken saatlerinden itibaren mesailerine başlarlar. Hele çalışan annelerin mesaileri iki kat daha fazladır.
Bu yoğun tempo yüzünden kendilerine vakit ayırmayı bırak yalnız kalmayı bile unutmuşlardır çoğu zaman. Her gün yataklarından kalktıkları ilk andan itibaren hiç durmadan yapabilecekleri bir sürü işleri vardır. Bu hiç durmak bilemeyen tempo bir süre sonra anneleri psikolojik olarak da içten içe yormaya ve tüketmeye başlar. Bu duruma engel olmak ve anne psikolojisini hep ilk günkü gibi taze tutabilmek adına yapılması gereken bazı soluklanma molaları olmalıdır.
Bu soluklanma, kendine gelme, kendini bulma ve hatta kendini hatırlama molaları sayesinde bu tempo anneyi daha az yoracak ve kendini daha iyi hissettirecektir. Bebeğiniz veya çocuğunuz kaç yaşında veya kaç aylık olursa olsun. Kendinize vakit ayırmalısınız.
Peki, anneler nasıl rahatlar?
Yalnız Kalın!
Evet, yanlış duymadınız. Yalnız kalın. Haftada en azından birkaç saat de olsa evde yalnız kalın. Ama bu yalnız kaldığınız süreçte çamaşır yıkayayım, camlara girişeyim diye düşünmeyin! Oturun, kendinize bir kahve yapın, en sevdiğiniz kitaptan birkaç sayfa okuyun veya uzun zamandır okumak istediğiniz bir kitaba başlayın, ayın dergilerine göz gezdirin, vakitsizlikten en yakın arkadaşınızın sesini kaç zamandır duymadınız? Bir 10 dakikalık konuşma size o kadar iyi gelecek ki! Hiçbir şey yapmadan uzanın ve sadece gözlerinizi dinlendirin. Eğer yoga ve plates yapabilirseniz ruhunuzu inanılmaz bir şekilde arındırmış olursunuz. Veya evde duramam ben diyorsanız, çıkın dışarı, 1 saat tek başınıza mümkünse yeşillikler içinde yürüyün. İnsanın kendi ile baş başa kalması kadar terapi edici ve dinlendirici hiçbir şey olamaz unutmayın!
Kız Kıza Toplanın!
En sevdiğiniz birkaç arkadaşınız ile birlikte haftada ya da 15 günde 1 gün belirleyin ve o gün bol kahkahalı, dedikodulu, ve süper lezzetli yiyeceklerle dolu bir gün geçirin. Dünyanın en iyi ve en pahalı psikologuna da gitseniz kız arkadaşlarla geçirilen vaktin hiçbir şekilde yerini tutmaz, tutamaz!
Konsere Gidin!
En azından yılda 3 – 5 defa da olsa en sevdiğiniz sanatçının konserine gidin! Çılgınlar gibi bağıra bağıra şarkı söyleyin. Zıplayın, hoplayın ve güzelce bir eğlenin. Üniversite yıllarınızda olduğu gibi gece eve geç gelmenin tadını çıkarın!
Spor yapın!
İster evde, ister dışarıda, isterseniz spor salonunda… Sosyalleşmek, yenilenmek ve tüm toksinleri ve ağırlıkları atmak için harika bir yoldur spor. İnsanda ne stres, ne öfke ne de yorgunluk bırakır. Hem yorgunluktan ve düzensiz beslenmekten oluşan ödemlerinizden kurtulmuş hem de sağlıklı yaşama adım atmış olursunuz.
Masaj – Hamam – Kuaför!
Bu süper üçlüyü aynı güne sığdırırsanız sizde stresten, yorgunluktan, mutsuzluktan, bıkkınlıktan eser kalmayacaktır! Her şeyi bir kenara bırakın ve kendiniz için bir şeyler yapabiliyor olmanın tadını çıkarın. Masajla rahatlayın, hamama giderek arının, kuaförde ise birkaç ufak bakım ile kendinizi özel hissedin.
Aslında o kadar kolay ve yapılabilir şeyler ki… Anneler olarak hep bir vakitsizlik, bahane ve isteksizliklerden söz ediyoruz. “Yapsam ne olacak, gitsem ne olacak, kim görüyor beni evin içinde, alan almış, satan satmış” psikolojisinden kurtulmak için bu yeni yıl size bir motive olsun. Hayatın tadını çıkarmaya kaldığınız yerden devam edin.
Çocuklarınızın bir ayak bağı veya hayatınızın merkezi değil sizlerin bu hayattaki en büyük hediyeleri olduğunu hep hatırlayın!
